22 Ağustos 2008 Cuma

Canım Wahit ! Beyaz kaplanım benim !






Önce Wahit diyorum ben canım oğlum benim !


1997 senesinde Ankara Anadolu Medeniyetleri müzesinde bahçede oturduğum sırada bana doğru yürüyen minik beyaz ve sıskalıktan yamyassı olmuş ağzı burnu yaradan kapanmış bişi gördüm !


Ah canım gel bakiim sen buraya diyince bana doğru son takatiyle yürüyüp yan devrildi halsizdi de!! Allahım hemen suyla ağzını burnunu temizleyip büfeye koşmuştum.

Kibar kibar- kutu var mı acaba diye sorduğumda kimse pek ilgilenmedi garipçe baktılar bana.

Netekim -Arkadaşlar yavru kedi alıcam yazık olucak hayvana lütfen bulun biryerden diyince--meğerse anahtar cümleyi sarfetmişim koydukları çaylaarı filan yarım bırakarak topluca arka tarafa geçtiler boy boy karton kutular gösteriyolar bana !!!!

Sonra acelemide var depar alıp Anıtkabir ziyaretini müteakkip İstanbula varmalıyız akşam y emeği açık büfe otele varmış yıkanıp ferahlamış olmalılar ayrıca otobüste milleti bekletip -pardon ben de kedicik var onu kutuluyordum da denir ama herkese denmez !!

Herneyse biri kutuları dizdi birileri hava delikleri açtı biri ağzı açılmasın diye koli bandı buldu biri i çine kağıt serdi filan Maaşaallah ordaki arkadaşları hiç bu kara hevesli görmemiştim.

Müzenin bahçesinde gayet sağlıklı 1 siyah 2 beyaz yavru daha vardı.

Daha sonraki haftalar Wahide ve Cahide diye anılacak olan diger beyaz dişi kedicikler Wahitin hatrına arkadaşlarım ve benim tarafından köfteler sosisler restoranı yeni açmış ızgarası ısınmamış ustaları yalvar yakar ikna etmek suretiyle ısmarlanıp bol bol yedirildiler ...

Kimbilir sonra ne oldular bir sonraki sene görmedim onları !!

Wahitin bu arada başına gelenler o gün devam etti:

Anıtkabir ziyaretinden döndüğümde karşılaştığım manzara tombiş ve kızıl beyaz tenli şöförümü kan ter içinde gömleği filan dışarı uğramış şekilde buldum otobüste de bir soğan lahmacun karşımı bir koku ! Aman Allah olacak iş değil.

44 tane ıngilizle 15 günlük turun son günleri hepimiz yorgunuz zaten,of ki ne of.

Neyse fıs fıslar kolonyalar bizimki toparlandı fakat lahmacun kokusu arada geliyo !!

O zaman arabada sigara da içilirdi ya gerçi .


Kaptan dedim nedir durumun arabada kebap yenir mi sen ne yaptın Allahaşkına bi anlat bakayım [[çömeziz diye bizi ezmesin bak cadaloz olurum..]]

Abla ama kızma bana diyerek başladı : Bunlar kaptanlar güruhu halinde otoüslerin arasında

lahmacun partisi yaparlarken bizimki demişti Ablamın kedisine vereyim açtır sabicik....

Kartonkutuyu açmasıyla bizim halsizlikten çizgifilmlerdeki misal yere kaaat gibi serilen Wahit ok gibi fırlamış 9.canıyla Anıtkabirin güzelin çimlerinde koşturup ağaçcıklara atmış kendini.

Hayal edin : önce minicik beyaz bi fare-kedi yaratık arkasında tombul terli kıvırcık ayakları poposuna vura vura koşuyo yetişemiyo ağaçlara tırmanıyo.Burada havacı,karacı,denizci askerler bu garip görüntüden rahatsız olsalar da bizim kaptanın benden korkusunu anlayıp yardım ediyorlar ve bizimki lahmacunlarla beraber kutuya bi hışım kapatılıyo.

Bir daha fırlar diye de açılamıyor ve 6 saat ılık ılık wahitli dürüm olarak içlerinde yatıyor.

Canım benim ve İstanbul il sınırlarına girilince babam arabayla bize yetişip emaneti alıyor ve en sevgili dostumun şu anda eşi olan en sevgili vet'imize ulaştırılıyor.

Çok şükür hala bizimle beraber..

1 yorum:

Nükhet Everi dedi ki...

Aslanım Wahit'im benim be!
Valla Yudum, ne güzel bir şey yapmışsın. İyi ki almışsın onu.
Aslında o evini bulmuş bence...
Bütün hayvancıklarına, hepimizinkilere, dünyadaki tüm hayvanlara sağlıklı ve güzel ömür dilemek geçti içimden.
TÜM KALBİMLE!